Türk Borçlar Kanununda kira sözleşmelerini düzenleyen kanun koyucu, zayıf ve güçsüz konumda olan kiracıyı kiraya veren tarafa karşı korumayı amaçlamıştır. Gerekli şartlar varsa eski malik ile kiracının konut ve çatılı işyerleri için yaptıkları kira sözleşmesini sona erdirebilir. Yeni malik aşağıda sayılan kişilerin ihtiyaçları için kira sözleşmesini sona erdirebilir;
- Kendisi
- Eşi
- Alt soyu olan çocuğu
- Üst soyu olan anne, babası ve
- Kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler
Yukarıda belirtilen kanun maddesi uyarınca yeni malikin ihtiyacı sebebiyle satın aldığı taşınmazı tahliye etmek isteyen kişi; taşınmazı edindiği tarih dahil edilerek hesaplanan bir aylık süre içinde hangi nedenle tahliye istediğini, kira sözleşmesinin fesih sebebini kiracıya yazılı olarak bildirmesi zorunludur.
Yeni malik kanunen zorunlu fesih bildirimini durumu açıklar şekilde yazılı biçimde kiracıya yapmazsa yeni malikin gereksinimi nedeniyle taşınmazın tahliyesi prosedürünü uygulayamaz bu sebepler tahliye hakkını kaybetmiş olur.
Yargıtay 3.Hukuk Dairesi ilgili kararında ihtiyaç sebebiyle tahliye isteminin tebliğ edilmesi zorunlu olduğu vurgulanmaktadır: “Konut ya da çatılı işyeri niteliğindeki bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda bir ay içinde, dilerse TBK’nun 351. maddesi uyarınca edinme günü de dahil olmak üzere edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla edinme tarihinden itibaren altı ay sonra ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Ancak edinmeyi izleyen bir ay içerisinde bildirimin tebliği zorunlu olup bunun sonradan giderilmesi mümkün değildir.”
Açılacak tahliye davasında davanın kabulüne karar verilebilmesi için, yeni malikin yazılı bildirim ile kira sözleşmesini sona erdirdiği fesih sebebini; başka bir deyişle ihtarda belirttiği ihtiyacın varlığının mahkeme huzurunda ispat etmesi gerekir.