Depozito genel olarak kira sözleşmelerinde kiralananı korumaya yönelik güvence bedelidir. Gündelik hayatta depozito, kiraya verenin kira sözleşmesinden kaynaklanabilecek zararları teminat almak amacıyla kiracı tarafından verilir. Kira sözleşmesi herhangi bir zarar oluşmadan sona ererse kiraya verene sözleşmenin başlangıcında verilen depozitoyu iade etmekle yükümlüdür. Kiraya veren sözleşmenin başında almış olduğu depozitoyu kiracısına iade etmezse aleyhine açılacak icra takibi ve/veya depozito bedeli alacağı davası ile karşı karşıya kalacaktır.
Bu istemler için hukuki yollara başvurulmasının şartları vardır. Kiracı kiraya verene verdiği depozito bedelini, kiralananı ve kiralanan ile birlikte teslim edilen demirbaşları tahliye tarihinde tam ve sağlam olarak kiraya verene teslimi halinde isteyebilecektir. Depozito kira bedeli, aidat alacağı, kiralananda oluşan hasarlar sebebiyle katlanılan zararlar ve benzeri bakımından incelenerek bunların mahsubu sonrasında kalan tutara da hükmedilebilir.
Depozitonun iadesini talep hakkı kiralananın tam ve sağlam olarak tahliye tarihinde doğmuş olsa da depozito bedeli kira sözleşmesinin başında karşılaştırılan para veya teminat olacaktır. Özetle; eğer kiracı depozitosunu Euro, Dolar, altın gibi döviz cinsinden kiraya verene ödemişse kira sözleşmesinin sonunda da aynı şekilde döviz cinsinden alacaklı hale gelecektir.
Son yıllarda dövizde yaşanan artış sebebiyle kiraya verenler genellikle sözleşmenin başlangıç tarihindeki Türk Lirası karşılığında depozito iade gerçekleştirme konusunda ısrarcı olmaktadır. Döviz cinsinden olan depozitoların icra takiplerinde dövizdeki değişkenlik göz önünde tutulmuştur. İcra takibinde takibe konu yabancı para cinsinden olan depozitonun fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden ödenmesini istenebilmektedir. Bu konuya ilişkin Yargıtay kararları mevcuttur.
“Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinde, kiracı tarafından depozito bedeli olarak 1.000
Euro verileceği düzenlenmiş olup depozito bedeli konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davaya dayanak icra takibi ile 1.000 Euro depozito alacağının tahsili talep edilmiştir. Yabancı para
borcunun vadesinde ödenmemesi halinde, alacaklının bu alacağını aynen, vade veya fiili ödeme
günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebileceği kabul edilmiştir. Davacının, alacağını
Euro cinsinden icra takibine konu ettiği, sadece harca esas değerin belirlenmesi için icra dosyasına
takip tarihindeki karşılığını 4.680 TL olarak belirttiği görülmektedir. Buna göre, davacının döviz
emsinden olan alacağının fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden ödenmesini istediği gözetilerek
hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile Türk Lirası olarak belirlenen
alacak miktarı üzerinden takibin devamına karar verilmesi suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi usul
ve kanuna aykırıdır.”
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi