Denkleştirme, mirasın paylaşılması ile ilgili olduğu için hak sahipleri yönünden paylaşmanın her aşamasında talep edilebilir. Denkleştirme alacaklıları, mirasbırakanın sağken gerçekleştirdiği karşılıksız kazandırmaların terekeye dönmesini isteme hakkına sahiptir. Bu hak esasında iki haktan oluşur.
- Denkleştirmeye tabi kazandırmanın terekeye iadesini talep hakkı
- Terekeye iade edilen yahut bu mirasçının miras payından mahsup edilen kazandırmaya miras payı oranında katılma hakkı
Denkleştirmede Dava Türleri
- Tespit Davası: denkleştirme konusu kazandırmanın varlığını ve miktarını belirleme amacıyla açılması. Bu dava denkleştirme konusu kazandırmanın varlığı ve miktarı konusunda belirsizlik ve uyuşmazlık bulunması halinde açılır. Söz konusu tespit davası mirasbırakanın ölmesinden sonra miras henüz paylaşılmadan açılabilecektir.
- Eda Davası: denkleştirmeye tabi kazandırmanın varlığı ve miktarında bir uyuşmazlık bulunmadığı durumlarda ise söz konusu kazandırmanın terekeye iadesini sağlamak amacıyla açılır. Söz konusu davanın denkleştirme davasının paylaşma sırasında ve paylaşma bitinceye kadar açılması gerekir. Çünkü denkleştirme mirasın paylaşımını ilgilendirmektedir. Bu kuralın istisnası ise mirasçının terekesinde sonradan ortaya çıkan bu kazandırmayı bilmemesi olağan olan kazanımlardır. Bu halde paylaşma sona ermiş olsa bile denkleştirme talebinde bulunulabilir.
Paylaşma tamamlanana kadar denkleştirme alacağı zamanaşımına uğramayacaktır. Ancak mirasçıların çoğalması ve davada taraf teşkilinin sağlanması için denkleştirme davasının murisin ölümünden kısa bir süre sonra açılmasında fayda vardır. Dava açılma süresinin geciktirilmemesi denkleştirme alacağına daha hızlı kavuşulmasını sağlayacaktır.
“Somut olayda, davacı mirasta denkleştirme talebinde bulunmuş olup, mirasta denkleştirme istemi mirasın paylaşılması tamamlanana kadar gerçekleştirilebilir. Başka bir anlatımla mirasta denkleştirme, mirasın paylaşılmadığı süre boyunca zamanaşımına uğramaz. Mirasın paylaşıldığı ve murisin öldüğü tarihten dava açma tarihine kadar yasal zamanaşımı süresi tamamlanmadığından mahkemece esas hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, davanın tenkis isteği olarak değerlendirilip, bu itibarla hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.” (Yargıtay 14.Hukuk Dairesi Esas: 2016/ 15900 Karar: 2019 / 5589)
DAVACILAR: Denkleştirme davasında davacı olabilmek için mirasbırakanın öncelikle yasal mirasçısı olmak gerekir. Mirasçılık sıfatını kaybedenler ile atanmış mirasçılar, vasiyet alacaklıları, mirasbırakanın alacaklısı ve mirasçının kişisel alacaklısı konumunda bulunan kişilerin denkleştirme davası açmaya hakları yoktur. Denkleştirme davası talep hakkı olan yasal mirasçıların birlikte veya her birinin tek başına dava açması mümkündür.
DAVALILAR: Mirasbırakandan sağlığında denkleştirmeye tabi karşılıksız kazandırma alan ve bu kazandırmayı terekeye iadeye yükümlü olan yasal mirasçılar denkleştirme davasında davalısı olabilirler. Mirasçılık sıfatını kaybedenlerin denkleştirme yükümlülüğü sona erecektir.
Türk Medeni Kanunu 669. Maddesine göre:
“Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler.Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça, denkleştirmeye tâbidir.”
Maddenin 2. Fıkrasında zikredilen Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmaların mirasbırakan tarafından denkleştirme dışı tutulduğunu davalı konumundaki altsoy her türlü delil ile ispat eder. Genellikle de senetle ispat sınırının istisnasını oluşturacaktır. Denkleştirme talep eden davacının bu durumda ayrıca bir delil sunmasına da gerek yoktur. Diğer tüm talepler için davada ispat yükü davacı olan yasal mirasçıdadır.
“Taraflar kardeş olup, HUMK 293 maddesinde yazılı kişilerden olduklarından, tanıkla ispat olanağı bulunmaktadır. O halde somut olayda davalı tarafından bildirilen tanıkların HUMK 253 ve devamı maddelerine uygun olarak dinlenmesi gerekir. Aksi halde savunma hakkı kısıtlanmış olur.”(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas: 2007/ 2-493 Karar: 2007 / 551)
Türk Medeni Kanunu 671. Maddesine göre geri vermekle yükümlü olan yasal mirasçı, dilerse aldığını aynen geri verir; dilerse payından fazla olsa bile değerini miras payına mahsup ettirir.
1. Aynen Denkleştirme: Aynen denkleştirme usulünde mirasçı, almış olduğu şeyi miras ortaklığına geri vererek, yapılan bu ilave ile oluşacak olan tereke ve miras hisseleri üzerinden hesap edilen mirasın taksimine diğer mirasçılarla eşit olarak katılır. Aynen denkleştirmenin konusu genellikle taşınır ya da taşınmaz bir mal olmakla birlikte paranın yahut misli bir eşyanın da aynen iadesi mümkündür.
2. Mahsuben Denkleştirme: Denkleştirme borçlusu, denkleştirmeye konu olan malları muhafaza ederek, bu malların değerinin kendisine düşecek miras payından mahsup edilmesini talep edebilir.
Türk Medeni Kanunu 673. Maddesine göre denkleştirme, kazandırmanın denkleştirme anındaki değerine göre yapılır. Yarar ve zarar ile gelir ve giderler hakkında mirasçılar arasında sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanacaktır.
Çocukların eğitim ve öğrenimi için yapılan giderler sebebiyle geri verme yükümlülüğü, mirasbırakanın aksini arzu ettiği ispat edilmedikçe, ancak alışılmış ölçüleri aşan kısım için mevcuttur.
Eğitim ve öğrenimini tamamlamamış olan veya engelliliği bulunan çocuklara, paylaşmada hakkaniyete uygun bir ödeme yapılır. Olağan hediyeler ile evlenme sırasında yapılan geleneğe uygun giderler denkleştirmeye tâbi değildir. Altsoy hısımlarının evlenmelerinde, alışılmış ölçüler içinde yapılan çeyiz giderleri hakkında denkleştirmeye tâbi tutmama arzusunun bulunduğu esastır.
Denkleştirmede faizin uygulanabilmesi için, değer üzerinden denkleştirilme yönteminin seçilmesi gereklidir. Aynen denkleştirmede bahse konu şey miras terekesine olduğu gibi geri verildiğinden ve yeniden paylaşıma gidilmesinden dolayı doğası gereği faiz uygulanması uygun değildir.
Mirasbırakanın mirasçılarından birisine yaptığı denkleştirmeye konu kazandırma için bağışın yapıldığı tarihten itibaren değil, denkleştirmenin gerçekleştiği bu malın denkleştirme değeri zaten denkleştirme günü esas alınarak belirlenmektedir.
Alacaklı temerrüt faizini çoğu zaman olduğu gibi asıl alacakla birlikte tahsil etmek istiyorsa dava dilekçesinde veya takip talebinde temerrüt faizi isteğine ayrıca yer vermek zorundadır. Hakim hküm kurarken taleple bağlıdır. Faiz istenmemişse mahkeme kendiliğinden faize hükmedemez.
Denkleştirme davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi ve yetkili mahkemenin mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir.